Öğrenilmiş çaresizlik dediğimiz zaman ilk aklımıza fil metaforu gelir. Peki nedir bu fil metaforu?
Hindistan’da filler sirk gösterilerinde eğitilmek için daha bebekken kalın bir zincirle bir kazığa bağlanır ve kaçması engellenir. Bebek fil kaçmayı defalarca dener ama bağlı olduğu zinciri koparmaya gücü yetmez. Yıllar içinde bebek fil büyür ama hala zincire bağlı olarak bekler. Oysa fil kocaman olmuş, güçlenmiştir. Zinciri ve kazığı sökebilecek kuvveti vardır ama bunu yapmayı denemez bile. Çünkü artık bir çıkış yolu kalmadığına inanmıştır. Kırılamayan filin bağlı olduğu zincir değil, hayvancığın çaresizlik inancıdır şeklinde açıklayabiliriz.
Öğrenilmiş çaresizlik, kişinin geçmişteki deneyimleri ve başarısız sonuçlarla karşılaşması durumunda ortaya çıkan bir ruh halidir. Bu deneyimler genellenir ve ileriki yıllarımız da yaşadığımız olayları daha önceki olumsuz deneyimlerimiz ile eşleriz. Bu durum psikolojik sağlamlılık açısından olumsuz bir ruh halini ortaya çıkarabilir.
Bu ruh hali, kişinin kendini etkisiz hissetmesine neden olur. Dolayısıyla kişi, çaresizlik hissettiği durumlar karşısında istese de başarı elde edemeyeceğini düşünerek hareketsiz kalma eğilimi gösterebilir.
Peki Öğrenilmiş Çaresizlik Kavramını Yaşadığımızı Nasıl Anlarız?
1- Kişi yaşamaya karşı hevesini kaybetmeye başlar.
2- Sadece mecburi olduğu işleri yapar.
3- Düşünme ve algısında zayıflama olur.
4- Kişide özgüven eksikliği vardır.
5- Fizyolojik veya psikolojik olarak acıyı kabullenmeye başlarlar.
Peki bu var olan durum ile nasıl başa çıkabiliriz?
Yaşanan durum ve olaylara farklı çözüm yolları bulabilir ve farklı bakış açıları kazanmak, yapacağımız farklılıklar, ve başarılı olduğumuz olumlu deneyimleri tekrarlamak yapacağımız iş konusunda bizi cesaretlendiren olur. Kendimize verdiğimiz değer, öz saygı açısından kendimizi geliştirme yollarına evrilebiliriz.
Örneğin bir kişi işinde başarısız olacağı düşüncesi içerisinde olursa öğrenilmiş çaresizliğiyle birlikte aksiyon almaktan vazgeçer. Bundan dolayı ilk yapılacak şey başarısızlığa rağmen eyleme geçebilmektir. Fil hikâyesini geri döndüğümüzde Fil büyüyüp güçlense de zinciri kırmak için bir şey yapmıyordu. Bundan dolayı eyleme geçmek bu noktada çok değerli.
Ekstra olarak Olumsuz düşünceler akla geldiğinde ise onları kanıtlayan ve çürüten şeyleri yazarak düşüncelerin ne kadar gerçekçi olduğuna bakılabilir ve bu durum ile ilgili analiz yapılabilir. Bunlardan sonra belirlediğiniz ilk hedefin kısa vadeli olması da bu konuda olumlu olacaktır. Çünkü uzun vadeli hedeflere giden yol kısa vadeli hedeflerden geçer.